Panik Atak nedir ve nasıl baş edilebilir ?

Panik atak kaygı/anksiyete bozukluğu sınıfında yer alan belirti kümesidir. Fizyolojik belirtilerle kendini gösteren bir durumları ifade etmektedir.

Panik ataklar tek başına görülebileceği gibi diğer kaygı / anksiyete bozukluklarına eş tanı şeklinde de görülebilirler. Panik bozukluğun sonucu olarak mevcut olmayan bir tehlikenin varmış gibi hissedilerek ani ve yoğun bir şekilde yaşanan korku ve endişe halidir. Belirtiler genellikle aniden ortaya çıkar, dakikalar içinde maksimum noktaya ulaşır ve sonra azalır. Bazen bu ataklar daha uzun süreli olabilir ve ardı sıra oluşabilir. (Hızlı ve beklenmedik başlangıçlıdır. Ani yükselme ve sönmeyi içerir.) Herhangi bir uyaran olmaksızın, aniden başlayan şiddeti hızla yükselen 10 dakika civarı sürede zirveye ulaşan, 10-30 dakika periyodunda nadiren daha fazla süreyle seyreden ve yine bir uyarana ihtiyaç olmaksızın sönme gösterir.

Kötü Bir Şey Oluyor Hissi

Panik bozukluk belirtileri çoğu zaman fizyolojik bir rahatsızlıkla karıştırılabilir. Belirtiler çoğu zaman kalp ve damar, tiroit, akciğer ve solunum hastalıkları ile benzerlik göstermektedir. Bu benzerlik bireyleri öncelikle hastane acil servisleri ve doktor randevularına yönlendirse de sorun panik atak ise sebep bunlardan biri değildir.

Ataklar tekrar tekrar görülebilir. Uyaran olmaksızın gelebilen korku endişe stres gibi durumlardan sonra görülebileceği gibi olumlu duygular içerisinde olduğunuz bir anda hatta uykuda bile kendini gösterebilir.

Panik Atak Nedenleri

Tanımlanırken herhangi bir neden olmaksızın şeklinde ifade ediliyor olsa da, yapılan araştırmalar sevilen birinin, bir ilişkinin, işin kaybı, mağduriyet yaşanan olay ve suçun kurbanı olma gibi bir durumun panik atak öncesinde gerçekleşmiş olduğu saptanmıştır. Ulusal eş zamanlı Hastalık Araştırması-Tekrarlama çalışması verilerine göre yetişkinlerin %23’lük bir bölümünün yaşamlarının bir döneminde en az bir atak yaşadığı fakat panik bozukluk tanısı alacak boyutta olmadığı tespit edilmiştir.

Panik Atak Belirtileri

Bedensel belirtilerin felaketleştirilmesi ile ortaya çıkan bir ataktır. Bireyin güvenlik arayışının giderilmesi sürecin etkisini azaltıp, sonlandırmaktadır. Birey atak esnasında;

Kalp çarpıntısı, göğüste ağrı, terleme, titreme, nefes alamama, bulantı, kusma karıncalanma ateş asması veya tireme, ölüm ve çıldırmaya dair kontrol edilemez korku gibi durumlardan dört veya daha fazlasının aniden başlayıp kısa bir sürede doruğa ulaştığı durumlarla çalışmak ve bu korkulara ait bilişlere odaklanmak esastır.

Burada kişilerdeki fizyolojik sinyal ne olursa olsun arka planda zihnin en kötüye yönelik senaryolar yazması durumu göz ardı edilmemelidir.

Göğüste ağrı, sıkışma
Nefeste daralma, kesilme ve boğulma hissi
Kalpte sıkışma, hızlı atış, ağrı
Terleme, titreme
Baş dönmesi
Bayılma hissi, düşme endişesi
Vücudun bazı bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma
Disosiyasyon (kendine, etrafındakilere, bulunduğu ortama yabancılaşma)
Ölüm ve aklını yitirme endişesi
Panik atak belirtileri
Panik Bozukluk Genel Belirtileri
Gece Panik Atak Belirtileri

Gündüz ve gece panik atak belirtileri ile benzerdir. Fakat uyku esnasında olduğu ve kişi belirtiler nedeniyle ani bir uyanma gösterdiği için daha ağır hissedilir.

Hastalar ani ve kontrolsüz bir korku duyarak uyandıklarını ifade ederler. Uyanma ile birlikte panik atak belirtilerini (nefes alamama, kontrolü kaybetme, çarpıntı…) hissetmeye başlarlar. Burada hastanın tekrar uyuması ve bu geçişi kolay sağlaması az rastlanan bir durumdur. Bu durumu deneyimleyen hasta genelde uyursam yine olacak gibi kaygılar yaşayarak uyku düzeninin de bozulduğunu ifade eder. Destek alma sürecini hızlandırmakta fayda vardır.

Geçmeyen Panik Bozukluk

Panik bozukluk bir kısır döngü haline gelmesi muhtemel bir durumdur. Bu döngü bedensel belirtiler, yoğun kaygı, yoğun korku ve atakları içermektedir. Bir süre sonra bu kısır döngü kontrol edilmesi güç bir ‘geçmeyen panik ataklar’ ağını oluşturur. Bir uzmana başvurmak hayati öneme sahiptir.

Panik Atak Esnasında Yapılması Gerekenler

Beden ve zihni rahatlatma konuşması: Öncelikle bir yere oturmak yaslanma ya da atağın şiddetine göre uzanma yapılabilir. Yapılması mümkünse o an düşüncelerden çıkıp sonuç değil bunların sadece birer belirtisi olduğu hatırlatılmalıdır.
Nefesi düzenleme: Nefes alışverişlere odaklanılıp yavaşlatmaya ve kontrol alına almaya çalışılmalıdır. Mümkün değil ise kese kâğıdı, poşet gibi sınırlı oksijen olan bir alana soluk alınıp verilmesi uygundur. (Vücutta hızla artan oksijen seviyesini dengelemek)
Odak seçme: O anda bulunduğunuz oda ya da alanda bir nesneyi gözünüze kestirebilirsiniz. Ardından onun şekli, rengi, dokusu, bulunduğu yerdeki uyumu ile ilgili fikirleri zihninize getirmeye çalışabilirsiniz.
Odağı zihinden bedene kaydırma: Odağı kıyafetleri, saçı, ayakkabısı gibi ya da el ve ayakları gibi alanlara kaydırıp inceleme yapmak da zihnin yoğunluğunu aralayabilir.
Çevreden yardım: Zihnin iç konuşmasının artış gösterdiği esnada çevre ile konuşma zihni dağıtıp rahatlatan bir unsur olacaktır.